- konuşmak
- nsz1. 说话, 讲话: Çocuk daha konuşamıyor. 孩子还不会说话。2. (-i, -den) 谈论, 谈到: Biz de şimdi bu konuyu konuşuyoruz. 现在我们再谈谈这个问题。Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı. 默罕默德除了谈他7岁时同母亲的交谈之外没说其它任何东西。3. (nsz, -le) 交谈, 谈话, 聊天: Ali beyin kompartımanı iki kişilik, sen oraya gidersin, konuşursun. 阿里先生的包厢里有两个铺位, 你可以去那儿说说话。Orada bir kahveye oturup geç saatlere kadar konuşmuşlar. 在那里, 他们进了一家咖啡馆, 聊到很晚。İçini dökmek istersen benimle konuşursunuz. 如果你想倾诉一下你的痛苦, 那你就和我说说吧!4. 演讲, 演说: Bu hafta Türk Dil Kurumunda konuşacak. 本周他将在土耳其语协会发表演讲。5. 使用语言: Fransızca ve İtalyanca konuşuyor. 她讲法语和意大利语。Türkçe konuşur musunuz? 您讲土耳其语吗?Çinçeyi çok iyi konuşuyor. 她的汉语说得很棒。6. (用某种方式)表达(思想): Dilsizler ve sağırlar el işaretleriyle konuşur. 聋哑人靠手势来表达。Yasaların yerine yumruklar konuştu. 他不是用法律而是用拳头来说话。Telefonla konuştuk. 我们通过电话。7. -le 谈得来: Biz dargın değiliz, konuşuyoruz. 我们没有怄气, 我们谈得来。Üst kattaki kiracılarla konuşuyoruz. 我们同楼上的房客很谈得来。Onunla beş yıldır konuşmuyorum. 我同他5年没说过话。8. 用某种方式说(讲): Genizden konuşuyor. 他说话有鼻音。9. 显得漂亮, 显得时髦, 醒目: Kravatınız konuşuyor. 您的领带看起来非常漂亮。10. 谈恋爱: Fatma Ahmet'le iki yıldır konuştuktan sonra evlendi. 法特玛和艾哈迈德特谈了两年的恋爱后结了婚。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.